Ahşap SD2IEC commodore disk sürücü emülatörü

Merhaba,

Önce SD2IEC nedir kısaca ondan söz edelim. SD2IEC eski commodore bilgisayarların IEC veri yoluna bir arabirim oluşturarak SD/MMC depolama kartlarını eski disketler yerine kullanmamızı sağlayan bir yığın depolama cihazı.

Ben de eski disk sürücülerine benzer bir kutu yaparak bu devre kartına biraz daha “retro” görünüm kazandırmayı hedefledim. Numune olarak elimde herhangi bir model disk sürücü olmadığı için biraz doğaçlama yaptım ve 1541 ile 1581 model sürücülerin karışımı bir tasarım ortaya çıktı.

Başlayalım, önce malzemeler:

– 1 adet SD2IEC (ben Özay Turay’ın tasarımı olan modeli kullandım)

– 1 adet sd kart okuyucu

– 2.5mm-3mm kalınlığında ahşap levha

– Beyaz tutkal

– Kağıt bant, mandallar, maket bıçağı, marangoz makinaları vs.

Her zaman olduğu gibi kağıt üzerinde taslak plan hazırlayarak başladım.

Devre kartın içerisine sığacak şekilde kabaca ölçülendirdim.

Sipariş ettiğim bazı eksik malzemeleri beklerken tasarımın neye benzeyeceği konusunda fikir sahibi olmak adına kolay işlenebilir bir malzeme olan fotoblok kullanarak kabataslak bir modelini yaptım.

Modelin modelini yapmak şart değil ama hem can sıkıntısına iyi geliyor hem de kabaca bir fikir veriyor.

İnce ahşap levha bulmak zor olduğu için kırılmış/bozulmuş ahşap jaluzileri kullanıyorum, hem de bir çeşit malzeme değerlendirme oluyor, keza yeni ya da eski fark etmez ahşap çöp değildir.

Bunları kesip kesip yanyana birleştirince levha oluyor. Süper bir olay! 🙂 (renginin böyle olduğuna aldanmayın zımparalayınca altından gürgen ağacı gibi bir renk çıkıyor).

İşte yine gerekli fotoğrafların olmadığı noktadayız. Tüm bunları yaparken bir yerlerde paylaşacağımı düşünmemiştim, sadece hobi amaçlı vakit geçirirken bir şeyler üretmekti amacım. O yüzden lafla peynir gemisi misali belli aşamaları sadece “sözlü” olarak aktarmayı deneyeceğim.

İlkin çıkardığım ölçülere göre jaluziden oluşmuş levhaları kesip beyaz tutkal ve kağıt bant ile yapıştırarak dikdörtgen bir kutu oluşturdum. Sonra bu kutuyu boylamasına ikiye bölerek üst ve alt kapağın ham halini elde ettim. Ardından taslak plana göre kutunun ön kısmını disket sürücüye benzer şekilde oluşturdum. Tüm bünları bir çeşit ahşap modelcilik işleri gibi düşünebilirsiniz, mümkün olduğunca örnek aldığımız nesneye benzetmeye çalışıyoruz.

Alt ve üst kapağın birbirine geçmesi için iç kısımlarına çepeçevre çıta döndüm, kapakların birbirine iyi oturması için bu önemli. Ayrıca kutu da sağlamlaşmış oluyor.

Eject butonu: SD kart mekanizmasında eject fonksiyonu olmadığı için bunu güç düğmesi olarak kullandım. Ahşabı “gönyeburun” tabir ettiğimiz 45 derece açılı şekilde kesip birleştirince dışarıdan ahşabın kalınlıkları gözükmediği için daha estetik bir görünüm elde ediyoruz.

Hint: Diagonal kesim levhanın kalınlığından daha geniş bir yapışma yüzeyi oluşturur, bu da sağlamlığı arttıran bir etken, o yüzden özel bir durum yok ise gönyeburun kesip birleştirme yöntemi kullanmanızı öneririm.

Butonun içeriden görünüşü ve gönyeburun kesilmiş birleşme noktaları.

Sıra kutunun alt kısmının içine devre bileşenlerini yerleştirmeye geldi. Bu kısımları da doğaçlama ile oluşturdum, devre kartının iki yanında da buton olduğundan kartı kutunun tam köşesine yerleştirdim. Bu tercih kutuyu köşelerinden 4 vida ile birleştirme yöntemini kullanamayacağımız anlamına da geliyor. Arka kısma da 5v besleme için bir adaptör jakı monte ettim, buradan devreye enerji sağlayacağız.

Özay Turay tarafından üretilen bu kart, commodore 64’ün teyp portuna takılıp oradan enerji almak üzere tasarlanmış, o yüzden üzerinde ufak değişiklikler yapmak gerekti. Yeri gelmişken sevgili Özay Turay’ı da bu kompakt tasarım için tebrik etmek gerek. Üretip biz meraklılarına ulaştırdığı için de ayrıca teşekkürler.

SD kart okuyucuyu taşıyacak kaideyi ve kutunun alt ve üst kısmını birleştirecek olan ortadaki tek vida kulesini de ilave edince önemli bir aşama kat etmiş oluyoruz.

Devre kartının yerinden çıkmaması için arka tarfına bir çıta ve yükselmesi için zemine de birkaç kat kağıt ilave ettiğim görülüyor. Herkes hata yapar.
Bu da üst kapakta vidanın gireceği karşı vida kulesi.

Şimdi biraz karmaşık bir yere geldik, kart üzerindeki güç ve aktivite ledlerini ön kapağa yönlendirmeliyiz. Bunun için şeffaf pleksiden kesip, havya ile ısıtıp bükerek yaptığım “led bar”ları kullandım. Yapması da yazması kadar zor oldu inanın 🙂

Biraz uzun bir led bar oldu ama gayet iyi iş görüyor. Barlar birbirine dokunmaması için biraz fazla zigzaglı ilerlemek zorunda kaldım.

Bu noktada led bar üretirken edindiğim tecrübeleri aktarmak istiyorum. Aşağıdaki resimde soldaki led barı dışarıya ışık sızdırmaması için dış yüzeyini zımparaladım, ortadakine ise yine aynı düşünce ile aluminyum yapışkan bant sardım. Sonuçlar felaket. Her iki durumda da ışık iletimi olumsuz etkilendi. Folyodaki yapışkan yüzey zımparalı yüzeyden bile daha kötü bir sonuç verdi. Sağdaki sadece bükülmüş ekstra işlem görmemiş led bar ise en iyi başarımı sağladı.

Görünen o ki ışık fotonları baskıdan fazla hoşlanmıyor, kendi hallerine bırakınca yollarını buluyorlar. Ne de olsa bizden birkaç milyar yıl önce buralardaydılar, tecrübeye saygı duymak gerek.

Tüm bileşenleri kutunun içine yerleştirip, kablolama işlemini yapıp, led barların birbirlerinin renklerini karıştırmaması için aralarına karton koyduktan sonra çalışmaya hazır hale geliyor.

Ev gibisi yok…
Zımpara, mat vernik, zımpara, mat vernik ve sonuç.
Arkadan görünüş.
Orijinaline benzer şekilde açılı alt kaidesi ve ortadaki tek vida deliği.
İt’s alive!
Test ediyorum bahanesiyle Giana Sisters oynamak.

Bonus: SD2IEC’ten artan edge konnektöre bir usb portu takarak isteğe göre gücü c64’ün kaset port’undan sağlanabilir hale getirdim.

Uyarı: olur da böyle bir şey yaparsanız bununla cep telefonu sarj etmeyi denemeyin telefona zarar verebilir.

Evet hepsi bu kadar, bir kez daha eski anılar ahşabın sıcaklığı ile hayat bulmuş oldu, darısı yeni projelerin başına. Görüşmek üzere.